MATROCK Forum
İÇERİĞİMİZİ SADECE ÜYELERİMİZ KULLANABİLİR
Merhaba MatRoCk FoRuM'un tüm Hizmetlerinden Faydalanabilmek Ve Paylaşımlarda Bulunmak İçin Lütfen Kaydolun
Ayrıca ForumSAyfamızda Degişikliklere Gidiyoruz! ! ! İçerigimizi Dahada Genelleştiriyoruz İşimiz Zorlaşacagından Modaratorler Alınacaktır Forum Sayfamıza Bilginize

Join the forum, it's quick and easy

MATROCK Forum
İÇERİĞİMİZİ SADECE ÜYELERİMİZ KULLANABİLİR
Merhaba MatRoCk FoRuM'un tüm Hizmetlerinden Faydalanabilmek Ve Paylaşımlarda Bulunmak İçin Lütfen Kaydolun
Ayrıca ForumSAyfamızda Degişikliklere Gidiyoruz! ! ! İçerigimizi Dahada Genelleştiriyoruz İşimiz Zorlaşacagından Modaratorler Alınacaktır Forum Sayfamıza Bilginize
MATROCK Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

YUSUF HAYALOĞLU

3 posters

Aşağa gitmek

YUSUF HAYALOĞLU Empty YUSUF HAYALOĞLU

Mesaj tarafından Yönetici Salı Mart 03 2009, 18:53

Ah Ulan Rıza
Neden halâ gelmedi, yoksa

Saati mi şaşırdı bu hıyar?

Gerçi hiç saati olmadı ama

En azından birine sorar.


Cebimde bir lira desen yok,

Madara olduk meyhaneye!

Ah eşşek kafam benim,

Nasıl da güvendim bu hergeleye!


Gelse, balığa çıkacaktık,

Ne çekersek kızartıp birayla yutacaktık.

Kafamız tam olunca, şarkılar döktürüp

Enteresan hayâllere dalacaktık.


Bu sandalı geçen hafta denk getirip

Çalıntıdan düşürdük.

Arkadaşlar ısrar etti,

Biz de, iyi olur, bize uyar diye düşündük.


Saat sekizde gelecekti,

Bana birkaç milyon borç verecekti.

Yoksa o nemrut karısı kaçtı da

Onun peşinden mi gitti?


Eğer öyleyse yandık,

Gudubet gene yaptı yapacağını!

Geçen sene de merdivenden itip

Kırmıştı Rıza'nın bacağını.


Abi, kadında boy şu kadar;

Kalça fırıldak, göz patlak, kafa çatlak!

Korkuyorum, bir gün ya kendini asacak,

Ya horlarken Rıza'yı boğacak!


Bak, şimdi acıdım, aşkolsun adama,

Ben olsam, vallahi baş edemem! ..

Hele beş tane velet var ki boy-boy,

Allah'tan düşmanıma dilemem!


Aslında iyi çocuktur Rıza, efendi huyludur,

Herkesin suyuna gider.

Yoksa, kalıba vursan hani,

Tek başına on tane adam eder!


Bir keresinde, hiç unutmam

Üç-beş zibidi haraca dadandı;

Rıza, sandalyeyi kaptığı gibi

Herifleri hastaneye kadar kovaladı!


Aynı mahallede büyüdük, aynı kızları sevdik,

Aynı kafadaydık.

Orta ikiden bıraktık, matematik ağır geliyordu,

Biz, başka havadaydık.


Aynı gömleği giyer, aynı sigaraya takılır,

Aynı takımı tutardık.

Fener'in her maçına iddialaşıp

Millete az mı yemek ısmarladık! ..


Bir tek askerde ayrıldık,

Bana Bornova düştü, ona Gelibolu.

Döner dönmez evlendirdiler,

En büyük salaklığı da bu oldu! ..


Bense hiç düşünmedim, zaten param yoktu.

Hep tek tabanca gezdim.

Benim beğendiğimi anam istemedi,

Onun gösterdiğini ben sevmedim.


Neyse, bunlar derin mevzu...

Anlaşıldı, bu herif artık gelmeyecek.

Ufaktan yol alayım

Anam evde yalnız, şimdi merağından ölecek! ..


Gittim, vurup kafayı yattım;

Rüyamda gördüm, gülümseyerek geldiğini.

Ne bilirdim, yolda kamyon çarpıp

Hastaneye kavuşmadan can verdiğini! ..


Vay be Rıza! ..

Sonunda sen de düşüp gittin Azrail'in peşine!

Dün, boşuna günahını almışım,

Ne olur, kızma bu kardeşine!


Öğlen kahvede söylediler, Rıza öldü, dediler

Ne kolay söylediler!

Sanki dev bir taş ocağını

Kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler!


Ah dostum... o kocaman gövdene

O beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler?

O zalim tabutun tahtalarını

Senin üstüne nasıl böyle çivilediler?


Yani sen şimdi gittin, yani yoksun,

Yani bir daha olmayacak mısın?

Yani bir daha borç vermeyecek,

Bir daha bira ısmarlamayacak mısın?


Peki, beni kim kızdıracak,

Kim zar tutacak, kim ağzını şapırdatacak?

Peki, beni bu köhne dünyada

Senin anladığın kadar kim anlayacak?


Ulan Rıza... ne hayâllerimiz vardı oysa,

Ne acayip şeyler yapacaktık...

Totoyu bulunca dükkân açacak,

Adını Dostlar Meyhanesi koyacaktık.


Talih yüzümüze gülecekti be! ..

Karıyı boşayıp sıfır mersedes alacaktık.

Hafta sonu iki yavru kapıp

Boğaz yolunda o biçim fiyaka atacaktık!


Ah ulan Rıza... bu mahallenin,

Nesini beğenmedin de öte yere taşındın?

Ara sıra gıcıklaşırdın ama inan ki,

Benim en kıral arkadaşımdın! ..


Ah ulan Rıza... ben şimdi,

Bu koca deryada tek başıma ne halt ederim?

Senden ayrılacağımı sanma,

Bir kaç güne kalmaz, ben de gelirim! ..

Yusuf Hayaloğlu
Yönetici
Yönetici
Administrator

Administrator

Erkek
Mesaj Sayısı : 657
Doğum tarihi : 18/05/92
Yaş : 32
Nerden : İzmir
Takım : YUSUF HAYALOĞLU Fenerb11
Memnunmusunuz ? :
YUSUF HAYALOĞLU Left_bar_bleue100 / 100100 / 100YUSUF HAYALOĞLU Right_bar_bleue

Ruh Hali : YUSUF HAYALOĞLU Sinirl10
Reputation : 8
Kayıt tarihi : 13/01/09

http://www.matrock1.tr.gg

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YUSUF HAYALOĞLU Empty Geri: YUSUF HAYALOĞLU

Mesaj tarafından Yönetici Salı Mart 03 2009, 18:55

<table border="0" cellpadding="0" cellspacing="0"><tr><td valign="top"><table style="border-collapse: collapse;" border="0" bordercolor="#111111" cellpadding="0" height="0"><tr><td valign="top" width="520" bgcolor="#a78c5c"><table style="border-collapse: collapse;" width="518" border="0" bordercolor="#111111" cellpadding="4" cellspacing="4"><tr><td width="100%" bgcolor="#bda270">



YÜZÜMDEN FİRAR ETTİ GÖZLERİM




yüzümden firar etti
gözlerim

şimdi bir denize
bakıyorlar

dört duvar arasında
kalmışım

yanımdakiler öyle
diyorlar



kafamı çarptığım
ranzanın demiri

ciğerlerimi emen
soğuk duvar

saçımdaki karları
çoğaltmışım

yanımdakiler öyle
diyorlar



görüş günüm olmadı
henüz

daha yeni başlıyor
büyük acılar

ve daha epey
ağrıyacakmışım

yanımdakiler öyle
diyorlar



seni görmeyeceğim
artık

zaten tamamlanmıştı
anılar

ihtimal sabah
alınırmışım

yanımdakiler öyle
diyorlar



gözlerime iyi
bakarsın umarım

günde milyonlarca
kez seni ararlar

diğer tüm hisleri
bırakmamışım

yanımdakiler öyle
diyorlar



yanımdakiler öyle
diyorlar</td>
</tr>
</table>


</td>
<td width="1" bgcolor="#2f2b28" height="445">
</td>
</tr>
<tr><td colspan="3" width="453" bgcolor="#2f2b28" height="1">
</td>
</tr>
</table>


</td>
</tr>
</table>





Yönetici
Yönetici
Administrator

Administrator

Erkek
Mesaj Sayısı : 657
Doğum tarihi : 18/05/92
Yaş : 32
Nerden : İzmir
Takım : YUSUF HAYALOĞLU Fenerb11
Memnunmusunuz ? :
YUSUF HAYALOĞLU Left_bar_bleue100 / 100100 / 100YUSUF HAYALOĞLU Right_bar_bleue

Ruh Hali : YUSUF HAYALOĞLU Sinirl10
Reputation : 8
Kayıt tarihi : 13/01/09

http://www.matrock1.tr.gg

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YUSUF HAYALOĞLU Empty Geri: YUSUF HAYALOĞLU

Mesaj tarafından Yönetici Salı Mart 03 2009, 18:56


ADI BAHTİYAR




Geçiyor önümden
sirenler içinde

Ah eller üstünde
çiçekler içinde

Dudağında yarım bir
sevda hüznü

Aslan gibi göğsü
türküler içinde



Rastlardım avluda
hep volta atarken

Sigara içerken yahut
coplanırken

Kimseyle konuşmaz
dağ gibi titrerdi

Çocukça sevdiği
çiçeği sularken



Diyarbakırlıymış adı
bahtiyar

Suçu saz çalmakmış
öğrendiğim kadar

Geçiyor önümden
gülyüzlü bahtiyar

Yaralıyım yerde
kalan sazı kadar



Beni tez saldılar o
kaldı içerde

Çok sonra duydum ki
Yozgat'ta sürgünde

Ne yapsa ne etse
üstüne gitmişler

Mavi gökyüzünü ona
dar etmişler



Gazete çıktı üç
satır yazıyla

Uzamış sakalı
çatlamış sazıyla

Birileri ona ölmedin
diyordu

Ölüm bir yanında
hüzünle gülüyordu
Yönetici
Yönetici
Administrator

Administrator

Erkek
Mesaj Sayısı : 657
Doğum tarihi : 18/05/92
Yaş : 32
Nerden : İzmir
Takım : YUSUF HAYALOĞLU Fenerb11
Memnunmusunuz ? :
YUSUF HAYALOĞLU Left_bar_bleue100 / 100100 / 100YUSUF HAYALOĞLU Right_bar_bleue

Ruh Hali : YUSUF HAYALOĞLU Sinirl10
Reputation : 8
Kayıt tarihi : 13/01/09

http://www.matrock1.tr.gg

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YUSUF HAYALOĞLU Empty Geri: YUSUF HAYALOĞLU

Mesaj tarafından Yönetici Salı Mart 03 2009, 18:57


AYRILIK HEDİYESİ




şimdi saat
sensizliğin ertesi

yıldız dolmuş
gökyüzü ay-aydın

avutulmuş çocuklar
çoktan sustu

bir ben kaldım
tenhasında gecenin

avutulmamış bir
ben...



şimdi gözlerime
ağlamayı öğrettim

ki bu yaşlar

utangaç boynunun
kolyesi olsun

bu da benden sana


ayrılığın hediyesi
olsun



soytarılık etmeden
güldürebilmek seni

ekmek çalmadan
doyurabilmek

ve haksızlık etmeden
doğan güneşe

bütün aydınlıkları
içine süzebilmek gibi

mülteci isteklerim
oldu ara sıra, biliyorsun..

şimdi iyi
niyetlerimi

bir bir yargılayıp
asıyorum

bu son olsun be..bu
son olsun!

bu da benim sana

ayrılırken mazeretim
olsun!



şimdi saat
yokluğunun belası

sensiz gelen sabaha
günaydın!

işi-gücü olanlar
çoktan gitti

bir ben kaldım
voltasında sensizliğin

hiç uyumamış bir
ben...



şimdi dişlerimi
sıkıp

dudaklarıma kanamayı
öğrettim

ki bu kızıl damlalar

körpe yanağında bir
veda busesi olsun

bu da benden sana


heba edilmiş bir
aşkın

son nefesi olsun...



kafamı duvara
vurmadan

tanıyabilmek seni

beyninin
içindekileri anlayabilmek

ve yitirmeden,
yüzündeki anlık tebessümü

bütün saatleri
öylece durdurabilmek için

çıldırasıya
paraladım kendimi

lanet olsun!

artık sigarayı üç
pakete çıkardım günde

olsun be! ne
olacaksa olsun!

bu da benim sana

ayrılırken şikayetim
olsun



(gözyaşım utangaç
boynunun inciden kolyesi olsun her damla vefasız teninde bir veda busesi olsun
isterim sende ben gibi yan ömrüne hep ağla hep ağla bu benden son dua bu benden
ayrılık hediyesi olsun)
Yönetici
Yönetici
Administrator

Administrator

Erkek
Mesaj Sayısı : 657
Doğum tarihi : 18/05/92
Yaş : 32
Nerden : İzmir
Takım : YUSUF HAYALOĞLU Fenerb11
Memnunmusunuz ? :
YUSUF HAYALOĞLU Left_bar_bleue100 / 100100 / 100YUSUF HAYALOĞLU Right_bar_bleue

Ruh Hali : YUSUF HAYALOĞLU Sinirl10
Reputation : 8
Kayıt tarihi : 13/01/09

http://www.matrock1.tr.gg

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YUSUF HAYALOĞLU Empty Geri: YUSUF HAYALOĞLU

Mesaj tarafından Yönetici Salı Mart 03 2009, 18:58


BAŞIM BELADA




Bugün yine
düşünemiyeceğin kadar başım belada

Köşe başları
tutulmuş üstelik yağmur yağmada

İler tutar yani yok


Fişlenmişim adım
eşkalim bilinmekte

Üstelik göğsümde
yani tam şuramda

Kirli sakkalıyla bir
eşkiya gezinmekte

Başım belada

Adamın biri vurulmuş
sokakta

Cebinde adresim
bulunmuş

Başım belada

Tabancamı unutmuşum
helada

Nerden baksan
tutarsızlık

Nerden baksan
ahmakça

Sevdim
inanamayacağın kadar seni esmer kız

Kirpiklerimde
çırpınan şu tuzlu gözyaşımda

İhanetin adı yok

Neylersin ki çember
daralmakta

Şimdilik hoşçakal
yaban çiçeğim

Yasal mermisiyle bir
komser yaklaşmakta...
Yönetici
Yönetici
Administrator

Administrator

Erkek
Mesaj Sayısı : 657
Doğum tarihi : 18/05/92
Yaş : 32
Nerden : İzmir
Takım : YUSUF HAYALOĞLU Fenerb11
Memnunmusunuz ? :
YUSUF HAYALOĞLU Left_bar_bleue100 / 100100 / 100YUSUF HAYALOĞLU Right_bar_bleue

Ruh Hali : YUSUF HAYALOĞLU Sinirl10
Reputation : 8
Kayıt tarihi : 13/01/09

http://www.matrock1.tr.gg

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YUSUF HAYALOĞLU Empty Geri: YUSUF HAYALOĞLU

Mesaj tarafından Yönetici Salı Mart 03 2009, 18:58


BENİ DÜŞÜN, UNUTMA




Ay doğarken bir
söğüdün ardından

Göl yüzünde sisli
bir esinti ile

Akşamın göğsüne
hüzün serperek

Ve Yağmurdan geceye
çiçekli perdeler çekerek



Beni düşün, Beni
düşün, Unutma



En umarsız en
umutsuz günümde

Bağrına bir yumruk
çökeldiğinde

Ve dağların mazlum
ateşi

O güzelim saçlarına
cayır cayır yanıp ulaştığında



Beni düşün, Beni
düşün, Unutma



Beni düşün bir
kavganın içinde

Helal bir ekemeğin
peşinde

Ve kurtlardan arta
kalmış yüreğimin

Can çekişen o son
parçasınıda, sana sakladığımı bil

Bil ki
haykırırcasına bu esir gövdemi yakarcasına

Kavuşmak için o
serin bağrına

Ateşten bir yol
arıyorum





Kar yağarken mor
dağların ucundan

Sol yerinde sessiz
bir inilti ile

Yastığın yüzüne
yaşlar dökerek

Ve Akşamdan gizlice
bir ah çekerek



Beni düşün, Beni
düşün, Unutma



Kan kızılı bir
gelincik seherinde

Sırtıma kahbe bir
hançer indiğinde

Ve bu gencecik ve bu
hemencecik ölüm

Çığırtken bir gazete
başlığında

Çığlık Çığlık sana
kavuştuğunda



Beni düşün, Beni
düşün, Unutma



Beni düşün şehre her
yağmur yağdığında

Islak ve kırılgan
bir türkünün içinde

Göğsünden
dudaklarına, doğru sancılı bir isyan kabardığında

Bastırarak kalbini
avuçlarınla

Sesini okşadığımı
bil



Bil ki
yalvarırcasına, uzayan yollara dağılırcasına

Sonsuz bir mahşerin
ortasında

Bir zemzem suyu gibi
seni seni özlüyorum
Yönetici
Yönetici
Administrator

Administrator

Erkek
Mesaj Sayısı : 657
Doğum tarihi : 18/05/92
Yaş : 32
Nerden : İzmir
Takım : YUSUF HAYALOĞLU Fenerb11
Memnunmusunuz ? :
YUSUF HAYALOĞLU Left_bar_bleue100 / 100100 / 100YUSUF HAYALOĞLU Right_bar_bleue

Ruh Hali : YUSUF HAYALOĞLU Sinirl10
Reputation : 8
Kayıt tarihi : 13/01/09

http://www.matrock1.tr.gg

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YUSUF HAYALOĞLU Empty Geri: YUSUF HAYALOĞLU

Mesaj tarafından Yönetici Salı Mart 03 2009, 18:58


BİR ANKA KUŞU




Yüzlerce soğuk namlu
üzerime çevrildi,

Yüzlerce demir tetik
aynı anda gerildi!

Anne, beni söğüdün
gölgesinde vurdular,

Öpmeye kıyamadığın
oğlun yere serildi.

Üşüştü birer birer
çakallar üzerime,

Üşüştü her bir
yandan göğsüme, ciğerime.

Anne, beni leş gibi
yiyip talan ettiler,

Teşhis edilmek için
savurdular önüne.

'Yeryüzündeki
acıların

Hepsini, hepsini
tattım!'

Heder oldum,
ekmeğime tütün kattım!

Beni milyon kere
yaktılar üstüste.

Bir Anka kuşu gibi
anne,

Kendimi külümden
yarattım.

Geceler tanır beni;
konarım göçerim ben.

Geceler tanır beni;
kan damlar içerim ben.

Anne, sen beni unut.
Karanlığın bağrında

Kırmızılar ekerim,
siyahlar biçerim ben.

Suçüstü yakalandım
bölüşürken kalbimi,

Suçüstü, kelepçeyle
yardılar bileğimi.

Anne, ben diyar
diyar umudun savaşçısı,

Bir tutam sevgi için
dağladım gözlerimi.

Prometeus'tum,
çiviyle çakılırken taşlara

Ciğerimi kartallara
yedirdim.

Spartakus'tüm,
köleliğin çığlığında.

Aslanlara yem oldum,
tükendim.

Kör kuyuların
dibinde Yusuf'tum,

Kerbela çölünde
Hüseyin.

Zindanlarda Cem
Sultan, sehpada Pir Sultan.

Kaçıncı ölmem,
kaçıncı dirilmem bu?

'Tanrılardan ateş
çaldım,'

Yüzyıllarca
tutuştum, üstüste yandım.

Bir Anka kuşu gibi
anne,

Kendimi külümden
yarattım.
Yönetici
Yönetici
Administrator

Administrator

Erkek
Mesaj Sayısı : 657
Doğum tarihi : 18/05/92
Yaş : 32
Nerden : İzmir
Takım : YUSUF HAYALOĞLU Fenerb11
Memnunmusunuz ? :
YUSUF HAYALOĞLU Left_bar_bleue100 / 100100 / 100YUSUF HAYALOĞLU Right_bar_bleue

Ruh Hali : YUSUF HAYALOĞLU Sinirl10
Reputation : 8
Kayıt tarihi : 13/01/09

http://www.matrock1.tr.gg

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YUSUF HAYALOĞLU Empty Geri: YUSUF HAYALOĞLU

Mesaj tarafından Yönetici Salı Mart 03 2009, 18:59


BİZ ÜÇ KİŞİYDİK




Biz üç kişiydik;

Bedirhan, Nazlıcan
ve ben

Üç ağız, üç yürek,
üç yeminli fişek...

Adımız bela diye
yazılmıştı dağlara taşlara,

Boynumuzda ağır
vebal, koynumuzda çapraz tüfek...



El tetikte kulak
kirişte

Ve sırtımız toprağa
emanet...

Baldıran acısıyla
ovarak üşüyen ellerimizi,

Yıldız yorgan
altında birbirimize sarılırdık.

Deniz çok uzaktaydı

Ve dokunuyordu
yalnızlık.

Gece uçurum
boylarında,

Uzak çakal sesleri

Yüzümüze,
ekmeğimize,

Türkümüze çarpar
geçerdi.



Göğsüne kekik süredi
Nazlıcan,

Tüterdi buram buram.

Gizlice ona
bakardık,

Yüreğimiz göçerdi...



Belki bir çoban
kavalında yitirdik Nazlıcan'ı,

Ateşböcekleriyle bir
oldu kırpışarak tükendi.

Bir narin kelebek
ölüsü bırakıp tam ortamıza,

Kurşun gibi, mayın
gibi tutuşarak tükendi...



Oy Nazlıcan vahşi
bayırların maralı,

Nazlıcan saçları
fırtınayla taralı,

Sen de gider miydin
böyle yıldızlar ülkesine,

Oy Nazlıcan oy can
evinden yaralı...



Nazlıcan serin yayla
çiçeği

Nazlıcan deli dolu
heyecan

Göğsümde bir sevda
kelebeği

Nazlıcan ah
Nazlıcan...



Artık yenilmiş
ordular kadar

Eziktik, sahipsizdik

Geçip gittik, parka
ve yürek paramparça,

Gerisi ölüm duygusu,
gerisi sağır sessizlik,

Geçip gittik,
Nazlıcan boşluğu aramızda...



Bedirhan'ı bir
geçitte sırtından vurdular...

Yarıp çıkmışken nice
büyük ablukaları,

Omuzdan kayan bir
tüfek gibi usulca,

Titredi ve iki yana
düştü kolları....

Ölüm bir ısırgan otu
gibi sarmıştı her yanını

Devrilmiş bir ağaçtı
ayışığında gölgesi

Uzanıp bir damla yaş
ile dokundum kirpiklerine

Göğsümü çatlatırken
nabzımın tükenmiş sesi...



Sanki bir şakaydı
bu, birazdan uyanacaktı,

Birazdan ateşi
karıştırıp bir sigara saracaktı

Oysa ölüm sadık
kalmıştı randevusuna ah

O da Nazlıcan gibi
bir daha olmayacaktı...



Ey Bedirhan; Katran
gecelerin heyulası,

Ey Bedirhan; Kancık
pusuların belası

Sen de böyle düşecek
adam mıydın konuşsana,

Ey Bedirhan ey
mezarı kartal yuvası...



Bedirhan mor
dağların kaçağı

Bedirhan mavi
gözleri şahan

Zulamda suskun gece
bıçağı

Bedirhan ah
Bedirhan...



Biz üç kişiydik

Üç intihar çiçeği

Bedirhan, Nazlıcan
ve ben

Suphi...
Yönetici
Yönetici
Administrator

Administrator

Erkek
Mesaj Sayısı : 657
Doğum tarihi : 18/05/92
Yaş : 32
Nerden : İzmir
Takım : YUSUF HAYALOĞLU Fenerb11
Memnunmusunuz ? :
YUSUF HAYALOĞLU Left_bar_bleue100 / 100100 / 100YUSUF HAYALOĞLU Right_bar_bleue

Ruh Hali : YUSUF HAYALOĞLU Sinirl10
Reputation : 8
Kayıt tarihi : 13/01/09

http://www.matrock1.tr.gg

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YUSUF HAYALOĞLU Empty Geri: YUSUF HAYALOĞLU

Mesaj tarafından Yönetici Salı Mart 03 2009, 18:59


KIZIN ADI ÖZGÜRLÜK




Minnacık bir kız
vardı

Bir ormanda yaşardı


Karanlıkta kaybolsak


Elimizden tutardı






Yürüdüğü kırlarda


Papatyalar açardı


Omuzundan
güvercinler uçardı



Öldürdüler yarım
kaldı

Dudağında son
gülücük

Yalnızca bir adı
kaldı

Kızın adı özgürlük




Minnacık bir kız
vardı

Göğsüne gül takardı


Beyaz bir at üstünde


Bulutlara konardı




Irmağın aynasında


Saçlarını tarardı


Yüzünü ay ışığıyla


Yıkardı



Minnacık bir kız
vardı

Yüreği kuş kadardı


Tutunca rüzgar olur


Bir su gibi kayardı




Geciken şafaklarda


Yıldızları yakardı


Uyanınca seher yeli


Kokardı



Öldürdüler yarım
kaldı

Dudağında son
gülücüK

Yalnızca bir adı
kaldı

Kızın adı özgürlük
Yönetici
Yönetici
Administrator

Administrator

Erkek
Mesaj Sayısı : 657
Doğum tarihi : 18/05/92
Yaş : 32
Nerden : İzmir
Takım : YUSUF HAYALOĞLU Fenerb11
Memnunmusunuz ? :
YUSUF HAYALOĞLU Left_bar_bleue100 / 100100 / 100YUSUF HAYALOĞLU Right_bar_bleue

Ruh Hali : YUSUF HAYALOĞLU Sinirl10
Reputation : 8
Kayıt tarihi : 13/01/09

http://www.matrock1.tr.gg

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YUSUF HAYALOĞLU Empty Geri: YUSUF HAYALOĞLU

Mesaj tarafından Yönetici Salı Mart 03 2009, 18:59


NALÂN




Merhaba Nalân... bu
sen misin,

Yoksa sen mi sandım;


Biri çimdiklesin
beni...

Şöyle ışığa gel de
göreyim,

Beni dümdüz eden,


O yalandan da yalan
gözlerini...



Merhaba Nalân...

Amortiden mi çıktın
güzelim?

Bak yine şapşal
ettin bizi...

Oysa ne güzel
unutmuştuk

Ve ne güzel sona
ermişti,

O gerzek pembe dizi!
..



Hani, son bölümde
sen yamuk yapıp

Fabrikatör Nubar
Bey'in

Tarabya köşküne
gitmiştin...

Hani, arkadaşım
Halit Akçatepe'nin yanında

Beni acayip refüze
etmiştin...

Ve işte o an
gözümde,

Eskicinin bile
almadığı

Bir eski eşya gibi,
bitmiştin! ..



Merhaba Nâlan..

Pişmanlıklar
denizinin biletsiz yolcusu...

Merhaba, artist olma
hayallerinin

İkinci sınıf
karakter oyuncusu! ..



Vay anasını sayın
seyirciler,

Vay anasını be...
vay anasını! ..

Bak, şimdi ağlarım
ha,

Tez kapatsın biri,


Gözlerimin bozuk
vanasını! ..



Oysa, o zehir kusan
fabrika yolunda

Beraber ıslanmıştık
biz, nice yağmurda.

Ve o gün, Nubar
Bey'in çarpıp kaçtığı

Bir hayvancağızdı
inleyen,

Yol kenarı
çamurunda.



Ve hep kendine
ayırdığın

O bencil yüreğin,


Bir de o gariban
köpeğe sızlamıştı.

Ve ben, ilk defa
seni böyle bilmiştim,

Ve damarlarım ilk
defa böyle cızlamıştı! ..



Merhaba Nâlan...
merhaba!

Yoksul mahallemizin
en havalı kızı.

Merhaba, yanlış
ağlara takılmış

Muhteşem deniz
yıldızı! ..



Ben sana bakınca,
dolardım bulut gibi

Dolardım da bir
türlü yağamazdım...

Sen bana bakınca,


Bir ağlamak
düğümlenir boğazımda,

Gurur yapar,
ağlamazdım...



Ne düşkündüm sana
be!

Hani hayvanlar
yavrusunu yalarmış,

Aynen öyle...

Ne tutkuydu
bizimkisi be!

Hani Ferhat dağları
nasıl delermiş,

Aynen öyle...

Ve o nasıl gidişti
be!

Hani bir tren gelir
de üzerinden geçermiş,

Aynen öyle...



Of Nâlan of! ..

Sen benim neler
çektiğimi bilsen,

Bunu bilmekten
ölürdün...

Şu kadarını
söyleyeyim:

Hani taş olsan,

Yani taş olsan;

Ortadan ikiye
bölünürdün...



Gitme Nâlan, dur!


Tekrar gitme ne
olur! ..

Aldırış etme saçma
sapan sözlerime.

Yoo... hayır,
ağlamıyorum,

Galiba cıgaranın
dumanı kaçtı gözlerime.



Belki de sen
haklıydın,

Bu mahallede ne
bahtın açılır,

Ne de boyun uzardı.

Üstelik annen
ölmüştü

Ve sokağınız,

Acını kaldıramayacak
kadar dardı...



Terso gidiyordu
herşey...

Milllet işi-gücü
bırakmış,

Aklını bize
takıyordu.

Altımızda çul yoktu,


Üstümüzde dam
akıyordu.

Arap kızı camdan
bakıyordu...



Sen gittikten sonra
ben,

Hiç sorma...

El attığım her işi,
çok geçmedi batırdım.

Çünkü seni unutmanın
tek yoluydu;

Bütün kazancımı
şaraba yatırdım.



Ama gelinliğin
duruyor.

Baba yadigarı
cumbalı evi de satmadım.

Yalanım varsa
kalkmayayım şuradan:

Ben seni bir tek
gün,

Bir tek gün bile
unutmadım! ..



Merhaba Nâlan,

Merhaba üzgün melek.

Merhaba kadersizim,
talihsizim.

Merhaba titreyen
elim, sancıyan belim,

Ağrıyan dizim,
vazgeçilmezim! ..



Ama Necdet Tosun
öldü Nâlan,

Artık yemekleri sen,


Salatayı da ben
yapacağım.

Sami Hazinses kadar
olmasa da

Bahçeyi sevdiğin
çiçeklerle donatacağım.



Kemal Sunal da öldü
Nâlan,

İyi kalpli amcaları
birer-birer uğurladık.

Ve dünya kirlendi,


Filmler bozuldu

O masum sevdalar
yaşanmıyor artık...



Sen varsın, ben
varım.

Bir de, acımasız bir
dünya var dışarıda...

Esas film şimdi
başlıyor,

Ve bütün koltuklar
bomboş bu sinemada! ..



Merhaba Nâlan,
merhaba! ..

Sen ortada sıçan,
ben şaşkın körebe...

Ulan seviyorum seni
be! ..

Ulan, nereden
inceldiyse,

Oradan kopsun be! ..
Yönetici
Yönetici
Administrator

Administrator

Erkek
Mesaj Sayısı : 657
Doğum tarihi : 18/05/92
Yaş : 32
Nerden : İzmir
Takım : YUSUF HAYALOĞLU Fenerb11
Memnunmusunuz ? :
YUSUF HAYALOĞLU Left_bar_bleue100 / 100100 / 100YUSUF HAYALOĞLU Right_bar_bleue

Ruh Hali : YUSUF HAYALOĞLU Sinirl10
Reputation : 8
Kayıt tarihi : 13/01/09

http://www.matrock1.tr.gg

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YUSUF HAYALOĞLU Empty Geri: YUSUF HAYALOĞLU

Mesaj tarafından Yönetici Salı Mart 03 2009, 18:59


NERDEN BİLECEKSİNİZ




Üstüm başım toz
içinde

Önüm arkam pus
içinde

Sakallarım pas
içinde

Siz benim nasıl
yandığımı

Nerden bileceksiniz.



Bir fidandım
deriildim

Fırtınaydım duruldum


Yoruldum çok
yoruldum

Siz benim neler
cektiğimi

Nerden bileceksiniz.



Taş duvarlar yıkıp
geldim

Demirleri söküp
geldim

Hayatımı yıkıp
geldim

Siz benim neden
kaçtığımı

Nerden bileceksiniz.



Gökte yıldız kayar
şimdi

Annem beni anar
simdi

Sevdiğim var kanar
şimdi

Siz benim niye
içtiğimi

Nerden bileceksiniz.



Bir pınardım kan
oldum

Yol kenarı han oldum


Yanıldım ah ziyan
oldum

Siz benim neden
sustuğumu

Nerden bileceksiniz.



Ben ardımda yas
bıraktım

Ağlayan bir eş
bıraktım

Sol yanımı boş
bıraktım

Siz benim kime
küstüğümü

Nerden bileceksiniz.
Yönetici
Yönetici
Administrator

Administrator

Erkek
Mesaj Sayısı : 657
Doğum tarihi : 18/05/92
Yaş : 32
Nerden : İzmir
Takım : YUSUF HAYALOĞLU Fenerb11
Memnunmusunuz ? :
YUSUF HAYALOĞLU Left_bar_bleue100 / 100100 / 100YUSUF HAYALOĞLU Right_bar_bleue

Ruh Hali : YUSUF HAYALOĞLU Sinirl10
Reputation : 8
Kayıt tarihi : 13/01/09

http://www.matrock1.tr.gg

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YUSUF HAYALOĞLU Empty Geri: YUSUF HAYALOĞLU

Mesaj tarafından Yönetici Salı Mart 03 2009, 19:00


NEYLERSİN




Bazen acı dinmez,
bazen de yağmur

Sevgilim gülümse,
her şey unutulur

Suskunuz bu akşam
üstü

Hasrete yanmışız,
neylersin



Bir gün, bu mahzun
sevdadan geriye

Kalırsa, sadece o
hüzün kalır..

Sen de anladın ki
yapa-yalnızız...

Buluşmamız yasak,


Görüşmemiz uzak...

Devrilmiş kadehler
gibi, dönüyor başımız,

Neylersin...



Ah güzelim,

İncinmiş bir sesi
vardır yağmurun;

Yanaklarına
vurduğunda hissedersin.

Ve bir veda sözcüğü,
saçlarına,

Titreyen bir
öpücükle dokunduğunda;

Bu anı dondurmaya
yetmez nefesin.

Bir film sahnesi
gibi

Akar gider ayrılık,


Neylersin...



Biz zaten hiçbir
romanda

Kendi hayatımıza
rastlamadık.

Bütün şarkılar bizi
yanlış anlatmıştı.

Ve bütün bulmacalar
yarım bırakılmıştı.

Tenha sokaklarda
üşüyüp durdu sırtımız.

Oysa tuttuğumuz
balıkları bile

Yeniden denize
bağışlamıştık.

Biz, hayata dair

Hiçbir yanlış
yapmamıştık...

Neylersin...



Biz bu sonucu
haketmedik,

Hayır, etmedik...

Ömrümüz bu talana
lâyık değildi.



Bazen acı vurdu,
bazen de yağmur

Hiç gülmedi yüzümüz,


Hiç büyümedi
gülümüz...

Bizi yalnızca
akşamlar kucakladı,

Biliyorsun,

Sabaha çıkmayan bir
yoldu yürüdüğümüz...



Bir gün, bu öykünün
sonuna gelince

Ansızın desem ki:
hoşça kal canım!

Unutursun,

Mecburen
unutursun...

Yıldızlar söner, bu
aşk da biter!

Bazı gün
hatırlayınca, sessizce ağlarız.

Neylersin...



Ah bebeğim, ah..

Kekremsi bir tadı
vardır gözyaşının,

Dudaklarına sızınca
farkedersin.

İçindeki vurgun
aşklar mezarlığında,

Ayrılık, ölümden
üste yazılınca,

Gideni durdurmaya
yetişmez sesin...

Bir inme gibi
dolaşır bedeninde pişmanlıklar,

Neylersin...



Biz zaten hiçbir
sinemaya

Tam vaktinde
yetişemedik.

Bütün vapurlar
bizden önce kalkmıştı.

Ve bütün biletler
biz gelmeden satılmıştı.

Boşuna telaşlarda
yorduk günlerimizi.

Oysa Nuh'un
Gemisi'nde bile

Bize yer kalmamıştı.

Ve hiçbir mutluluğa
adımız kaydolmamıştı.

Neylersin...



Biz bu aşkı
sürdüremezdik,

İnan,
sürdüremezdik...

Kalbimiz bu heyecana
müsait değildi.



Bize hep acılar
kaldı, bize hep yağmur...

Unutmasan bile artık

Unutur gibi
yapacaksın.

Ve
buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda,

Hiç bitiremediğim

Bir şiir olarak
kalacaksın...
Yönetici
Yönetici
Administrator

Administrator

Erkek
Mesaj Sayısı : 657
Doğum tarihi : 18/05/92
Yaş : 32
Nerden : İzmir
Takım : YUSUF HAYALOĞLU Fenerb11
Memnunmusunuz ? :
YUSUF HAYALOĞLU Left_bar_bleue100 / 100100 / 100YUSUF HAYALOĞLU Right_bar_bleue

Ruh Hali : YUSUF HAYALOĞLU Sinirl10
Reputation : 8
Kayıt tarihi : 13/01/09

http://www.matrock1.tr.gg

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YUSUF HAYALOĞLU Empty Geri: YUSUF HAYALOĞLU

Mesaj tarafından Yönetici Salı Mart 03 2009, 19:00


TOPAL SEVDA




Dün sahilde
karşılaştık...

Biran gözüm
ısırdı,sonra birden tanıdım

Düşmemek için zor
tuttum kendimi

Bacaklarım
titredi,bir ağaca yaslandım...



Yırtılan bir mektup
gibi

Sisli hatıraların
gerisinden bakıyordu..

Eski bir sevdanın
durulmamış nehirleri

Çırpınarak yüreğime
akıyordu.



Hatırladığım bir
sonbahar günüydü,

Karşımızdaki yeni
eve taşındılar

Bütün gün bakışıp
duruyorduk

Gözleri sanki birer
kurşundular!.



O zamanlar ben,
zıpkın gibi bir çocuktum;

Liseye yeni
başlamıştım

Onun saçlarını
geriye savurup

Çapkınca
gülümsemesinden hoşlanmıştım..



Ne zaman cama
çıksam, karşı balkonda

Itırlı bir çiçek
gibi tütüyordu

Ne zaman buluşalım
desem, olmaz diyordu

Mektuplaşmak ona
yetiyordu..



Bir Temmuz
akşamıydı, unutmam

Yazlık sinema daha
yeni dağılmıştı;

Bahçe kapısında
sıkıştırıp öpmüştüm,

İçeri kaçıp
saatlerce ağlamıştı..



Sonraları çok
kanuştuk, gezdik

Bazen ağlaşıp bazen
gülüştük

Çılgın gibiydik, her
fırsatta buluştuk,

Uluorta öpüştük,
herkesin diline düştük..



Ailesi baş edemedi,
Mersin deki halasına gönderdi

Hiç arayıp sormadım

Ben osıralar
devrimci oldum.

Mahalleden ayrılıp
yıllarca evede uğramadım..



Dünyam değişmişti
artık

Memleketin
gidişatını hiçmi hiçbeğenmiyordum


Forumlara,yürüyüşlere katılıyor,

Durmadan şiir
okuyup,ajitasyon çekiyordum..



Ah o gençlik rüzgarı
ah..

Ezilen insanları tek
başıma kurtaracağmı sandım

Anarşik bir eylem
sırasında

Seken kurşunlarla
bacağımdan yaralandım...



Ameliyatın ardından
yıllarca yattım içerde,

Dosyam bir hayli
kabarmıştı..

Beni o nemli
koğuşlarda

Vefakar anamdan
başka hiç kimse aramamıştı..



İçerden çıkınca onu
sordum

Bir astsubayla
evlenip buradan gitmişti..

Oysa kibrit ağusuyla
koluma dağladığım

İsmi hala
silinmemişti...



Hayat devam ediyordu

İçkiye vurmuştum,
unutmayı denyordum

Pencerenin önünde,
kuruyan bir çiçek gibi

Günden güne
tükeniyordum..



Anam çökmüştü
artık,ölmeden mürüvvet istiyordu

Bazan oturup
dertleşirdik..

Kimsesiz bir kadın
varmış,körmüş, olur demiş

Bende fazla
uzatmadım,evlendik.



Geçmişe ait ne
varsa; mektuptu,resimdi.

Bir bir ayırıp
yaktım ateşte.

Nasıl gittiğini
sorarsanız, ne bileyim,

Kör-topal gidiyor
işte..



Ne varki, o hırçın
saçları hepyüzüme savruluyor

Balkona her
baktığımda.

Pişmanlık, bir eski
yara gibi

Hala kımıldayıp
duruyor onu hatırladığımda.



Biiyorum, onunla
olsaydım

böyle kavga edip
durmazdım yüreğimle.

Biliyorum, bu
sevdayı ben yıktım,

Ben öldürdüm bu
hoyrat ellerimle.!



Dün sahilde
karşılaştık

Bir an boş
bulundum,sendeler gibi oldum

Öyle bir baktı ki,
ben o gözlerde

Bir ömrün bütün
acılarını buldum...



Bir şeyler söylemek
ister gibiydi

Başını eğip, gitti
çocuklarının yanına

Nedendir bilmiyorum,
fakat

Gimek istemedi
sanki, kocasının koluna.



Ardından koşup
durduramadım, ona soramadım

Öylece dona kaldım.

Çünkü o anarşik
eylemden beri

Ben artık deynekli
bir topaldım!...
Yönetici
Yönetici
Administrator

Administrator

Erkek
Mesaj Sayısı : 657
Doğum tarihi : 18/05/92
Yaş : 32
Nerden : İzmir
Takım : YUSUF HAYALOĞLU Fenerb11
Memnunmusunuz ? :
YUSUF HAYALOĞLU Left_bar_bleue100 / 100100 / 100YUSUF HAYALOĞLU Right_bar_bleue

Ruh Hali : YUSUF HAYALOĞLU Sinirl10
Reputation : 8
Kayıt tarihi : 13/01/09

http://www.matrock1.tr.gg

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YUSUF HAYALOĞLU Empty Geri: YUSUF HAYALOĞLU

Mesaj tarafından Yönetici Salı Mart 03 2009, 19:00


VURULDU




Vuruldu bir uçurum
derinliğinde

Yaylada bir seherin
serinliğinde

Avcıdan yarasını
gizlercesine

Çığlıgını gömerek
devrildiginde



Vuruldu ciger parem
kanlar içinde

Vuruldu yürek yarem
kanar içimde



Mavzeri baş ucunda
dağ yamacında

Parmağı donup kalmış
tetik ucunda

Sabahsız bir uykuya
dalarcasına

Beyaz bir çiğdem
açmış kanlı saçında
Yönetici
Yönetici
Administrator

Administrator

Erkek
Mesaj Sayısı : 657
Doğum tarihi : 18/05/92
Yaş : 32
Nerden : İzmir
Takım : YUSUF HAYALOĞLU Fenerb11
Memnunmusunuz ? :
YUSUF HAYALOĞLU Left_bar_bleue100 / 100100 / 100YUSUF HAYALOĞLU Right_bar_bleue

Ruh Hali : YUSUF HAYALOĞLU Sinirl10
Reputation : 8
Kayıt tarihi : 13/01/09

http://www.matrock1.tr.gg

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YUSUF HAYALOĞLU Empty Geri: YUSUF HAYALOĞLU

Mesaj tarafından Kurucu Salı Mart 03 2009, 21:02

paylaşım için sagol kardeşim bugun yusuf hayal oglunu kaybettık Sad
Kurucu
Kurucu
Aktif Üye
Aktif Üye

Erkek
Mesaj Sayısı : 2896
Doğum tarihi : 20/11/90
Yaş : 34
Nerden : İzmir
İş/Hobiler : PC - Tasarım
Lakap : cHndGn
Takım : YUSUF HAYALOĞLU Galata10
Memnunmusunuz ? :
YUSUF HAYALOĞLU Left_bar_bleue100 / 100100 / 100YUSUF HAYALOĞLU Right_bar_bleue

Ruh Hali : YUSUF HAYALOĞLU Canli10
Reputation : 53
Kayıt tarihi : 04/01/09

https://facebook.com/cHndgn

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YUSUF HAYALOĞLU Empty Geri: YUSUF HAYALOĞLU

Mesaj tarafından qüLshin Çarş. Mart 04 2009, 20:42

ewt yha Sad
qüLshin
qüLshin
Administrator

Administrator

Kadın
Mesaj Sayısı : 2652
Doğum tarihi : 21/07/90
Yaş : 34
Nerden : izmir
Lakap : sarışn xD
Takım : YUSUF HAYALOĞLU Galata10
Memnunmusunuz ? :
YUSUF HAYALOĞLU Left_bar_bleue100 / 100100 / 100YUSUF HAYALOĞLU Right_bar_bleue

Ruh Hali : YUSUF HAYALOĞLU Delibo10
Reputation : 112
Kayıt tarihi : 17/01/09

http://www.cHndGn.bir.tc

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz