SİYASET FELSEFESİ
1 sayfadaki 1 sayfası
SİYASET FELSEFESİ
Siyasetin problemlerini siyasi
sistemleri, siyasal hayvanlar olarak tanımlanan insanların belli bir
siyasi sistem içindeki davranışlarını felsefeye özgü yöntemlerle ele
alan felsefe dalı, daha çok normatif bir nitelik arzeden kavramsal
araştırma türü; felsefenin, siyasi yaşamı konu alan, özellikle de
devletin özü, kaynağı ve değerini araştıran dalı.
Siyaset felsefesinin ele aldığı belli başlı konular şunlardır:
1. İnsanın gelişme süreci içinde, yönetimin ya da devletin kaynağı, doğası, amacı ve önemi.
2.
Varolan, varolmuş olan devletlerin sınıflanması ve bu devletlerin
oluşumunda etkili olan felsefe ya da görüşlerin incelenmesi.
3. İdeal düzen arayışları.
4. Ütopyaların yapısı ve bunların gerçekleşme şansları.
5. Bireyle devlet, itaat etmeyle özgürlük arasındaki ilişki, baskı, sansür ve yönetimin gücü.
6. Adalet, eşitlik, özgürlük, haklat ve mülkiyet gibi temel kavramların analizi.
Eski
Yunan’da doğmuş olan siyaset felsefesi, günümüzde siyasi otoritenin
gücünü, doğasını ve kaynağını, siyasi otoriteyle birey arasındaki
ilişkileri ele alır. Siyasi kurumların ve bu arada devletle birey
arasındaki ilişkilerin nasıl geliştirilebileceği konusunu inceleyen
siyaset felsefesi günümüzde daha çok ‘demokrasi’ kavramı üzerinde
durur. Başka bir deyişle, demokrasi problemini sivil toplum-devlet
kavram çiftiyle, özgürlük ve eşitlik ideallerinin oluşturduğu temel
üzerinde ele alan siyaset felsefesinin temel problemi, kamusal gücün,
siyasal iktidarın, insan yaşamının niteliğini korumak ve geliştirmek
için nasıl kullanılması ve ne ölçüde sınırlanması gerektiği problemidir.
Siyaset
felsefesinin uzun tarihi içinde, Platon, Aristoteles, Cicero, Aziz
Augustinus, Aquinalı Thomas, Dante, Machiavelli, Spinoza, Locke, Burke,
Rousseau, Mill, Bentham,Tocqueville, Saint-Simon, Comte, Hegel, Marx ve
Engels gibi düşünürlerin önemli katkılarından söz edilebilir. Buna
karşın, 20. yüzyılda siyaset felsefesi alanındaki katkılar, sırasıyla
siyasi pragmatizm, dini ve varoluşçu yaklaşım ve nihayet devrimci
yaklaşım diye, kabaca üç başlık ya da yaklaşım altında toplanabilir.
1.
Dewey, Russell ve Popper gibi düşünürler tarafından temsil edilen
Siyasi pragmatizm, toplumun halihazırdaki yapısını ve kapitalizmi
eleştirmekle birlikte, düşüncelerini söz konusu yapının oluşturduğu
genel çerçeve içinde ifade eder ve siyaset alanındaki amacın, insan
kişiliğinin geliştirilmesiyle yaşam düzeyinin en yüksek noktaya
çıkartılması olduğunu savunur. Örneğin, siyaset felsefesinde
aristokratik bir bireyciliğin savunuculuğunu yapan Russell, hoşgörü,
cinsel özgürlük ve sağduyunun yanında olurken, materyalizme, bürokrasi
ve savaşa şiddetle karşı çıkmıştır.
2. Dini ve varoluşçu
yaklaşım, insanlığın topyekün bir yıkıma doğru gittiğini savunurken,
zaman zaman dini ya da yarı dini değerleri, zaman zaman da bireyin
bizzat kendisini ön plana çıkartmıştır.
3. Lenin,Gramsci,
Marcuse, Lukacs gibi düşünürlerin temsil ettiği yaklaşım ise, bireyin
nihai bir özgürlük ve mutluluk haline ulaşabilmesi için, kapitalizmin
ve burjuva devletinin, şiddet veya demokratik yollarla yıkılmasını
öngörür.
Kaynak: Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf "Felsefeye Giriş" Dersi Ders Notları.
sistemleri, siyasal hayvanlar olarak tanımlanan insanların belli bir
siyasi sistem içindeki davranışlarını felsefeye özgü yöntemlerle ele
alan felsefe dalı, daha çok normatif bir nitelik arzeden kavramsal
araştırma türü; felsefenin, siyasi yaşamı konu alan, özellikle de
devletin özü, kaynağı ve değerini araştıran dalı.
Siyaset felsefesinin ele aldığı belli başlı konular şunlardır:
1. İnsanın gelişme süreci içinde, yönetimin ya da devletin kaynağı, doğası, amacı ve önemi.
2.
Varolan, varolmuş olan devletlerin sınıflanması ve bu devletlerin
oluşumunda etkili olan felsefe ya da görüşlerin incelenmesi.
3. İdeal düzen arayışları.
4. Ütopyaların yapısı ve bunların gerçekleşme şansları.
5. Bireyle devlet, itaat etmeyle özgürlük arasındaki ilişki, baskı, sansür ve yönetimin gücü.
6. Adalet, eşitlik, özgürlük, haklat ve mülkiyet gibi temel kavramların analizi.
Eski
Yunan’da doğmuş olan siyaset felsefesi, günümüzde siyasi otoritenin
gücünü, doğasını ve kaynağını, siyasi otoriteyle birey arasındaki
ilişkileri ele alır. Siyasi kurumların ve bu arada devletle birey
arasındaki ilişkilerin nasıl geliştirilebileceği konusunu inceleyen
siyaset felsefesi günümüzde daha çok ‘demokrasi’ kavramı üzerinde
durur. Başka bir deyişle, demokrasi problemini sivil toplum-devlet
kavram çiftiyle, özgürlük ve eşitlik ideallerinin oluşturduğu temel
üzerinde ele alan siyaset felsefesinin temel problemi, kamusal gücün,
siyasal iktidarın, insan yaşamının niteliğini korumak ve geliştirmek
için nasıl kullanılması ve ne ölçüde sınırlanması gerektiği problemidir.
Siyaset
felsefesinin uzun tarihi içinde, Platon, Aristoteles, Cicero, Aziz
Augustinus, Aquinalı Thomas, Dante, Machiavelli, Spinoza, Locke, Burke,
Rousseau, Mill, Bentham,Tocqueville, Saint-Simon, Comte, Hegel, Marx ve
Engels gibi düşünürlerin önemli katkılarından söz edilebilir. Buna
karşın, 20. yüzyılda siyaset felsefesi alanındaki katkılar, sırasıyla
siyasi pragmatizm, dini ve varoluşçu yaklaşım ve nihayet devrimci
yaklaşım diye, kabaca üç başlık ya da yaklaşım altında toplanabilir.
1.
Dewey, Russell ve Popper gibi düşünürler tarafından temsil edilen
Siyasi pragmatizm, toplumun halihazırdaki yapısını ve kapitalizmi
eleştirmekle birlikte, düşüncelerini söz konusu yapının oluşturduğu
genel çerçeve içinde ifade eder ve siyaset alanındaki amacın, insan
kişiliğinin geliştirilmesiyle yaşam düzeyinin en yüksek noktaya
çıkartılması olduğunu savunur. Örneğin, siyaset felsefesinde
aristokratik bir bireyciliğin savunuculuğunu yapan Russell, hoşgörü,
cinsel özgürlük ve sağduyunun yanında olurken, materyalizme, bürokrasi
ve savaşa şiddetle karşı çıkmıştır.
2. Dini ve varoluşçu
yaklaşım, insanlığın topyekün bir yıkıma doğru gittiğini savunurken,
zaman zaman dini ya da yarı dini değerleri, zaman zaman da bireyin
bizzat kendisini ön plana çıkartmıştır.
3. Lenin,Gramsci,
Marcuse, Lukacs gibi düşünürlerin temsil ettiği yaklaşım ise, bireyin
nihai bir özgürlük ve mutluluk haline ulaşabilmesi için, kapitalizmin
ve burjuva devletinin, şiddet veya demokratik yollarla yıkılmasını
öngörür.
Kaynak: Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf "Felsefeye Giriş" Dersi Ders Notları.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz